top of page

Neil Armstrong: Ay'daki İlk İnsanın Hikayesi

  • Yazarın fotoğrafı: Bir Adım Sonrası
    Bir Adım Sonrası
  • 1 Kas 2022
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 9 Eki 2023



Bu yazımızı podcast olarak dinlemek istersen buradaki linkten ulaşabilirsin.


Jules Verne, 1865’te bilim kurgu türünün ilk örneklerinden olan bir öyküyü kaleme aldı: Ay’a Seyahat. Verne, hepimizin bildiği olağanüstü kitaplarını yayınlarken gelecek nesiller üzerindeki etkilerinin ne kadar farkındaydı bilemeyiz ancak hepimize ilham vermeye ve kendine hayran etmeye devam ettiği kesin. En az onun kadar etkileyici diğer bir karakter ise Jules Verne’in hayal ettiği adımı atan kişi; Neil Armstrong. Açıkçası, dünya üzerinde “Neil Armstrong” adını duymamış birini bulmamız çok mümkün değil gibi duruyor. Tabii ki burada arkada gizli kalmış bir sürü kahraman var ama aralarındaki şanslı isim Ay’a ilk adımı atan Armstrong oldu. Gelin, biraz bu hikayenin derinlerine inelim, Armstrong ve bu başarının arkasındaki yüzlerce insan aradığımız ilhamı bulmamıza nasıl yardımcı olabilir görelim.


İlk Adıma Giden Yol


Tarih dersine girmiş gibi hissetmeden biraz Ay’a inişin geçmişine bakalım mı? Sovyetler Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki uzay yarışı son hızıyla devam ederken yarışı Sovyetler kazanacak gibi duruyordu. İki süper güç arasında 1957’de başlayan bu yarıştaki en önemli duraklarından olan Ay’daki ilk mücadeleyi Sovyet tarafı kazanmıştı. Ekim 1959’de Ruslar, Ay’a gitmenin imkansız olmadığını kanıtladılar, sonrasında ise robotik alanındaki gelişmeler sayesinde Ay’ın görünmeyen yüzünü fotoğraflamayı başardılar. Kısa bir süre sonra ise Yuri Gagarin’in insanlık tarihine geçen 12 Nisan 1961’deki ilk insanlı uzay uçuşu tamamlandı. Tüm bu gelişmeler ışığında ABD hükümeti hedefini belirledi: ilk insanlı Ay’a inişi başaracaklardı.


Bu hedefte çalışmalar hızla başladı, öncelikle Ay’a insan göndermek için Ay’ı daha yakından tanımaları gerekiyordu. Bu amaçtaki Apollo programı kapsamında Apollo 8 ekibi, 1968 Noel’ini Ay’ın yörüngesinde tur atarak kutladı. Bu başarıdan sonra ise Mayıs 1969’da Apollo 10, Ay’a iniş için gerekli olan teçhizatı başarıyla indirdi. Bu görev, Apollo 11 için bir nevi provaydı. Atılan bu adımların hepsi Neil Armstrong’un Ay’daki ilk adımını mümkün kıldı.


O Adım


16 Temmuz 1969’da Neil Armstrong, Buzz Aldrin ve Michael Collins Saturn V roketi ile Ay’a seyahatlerine başladı. Saturn V, Dünya’nın etrafında bir buçuk tur attıktan sonra asıl hedeflerine doğru seyahatlerine devam ederek üç günlük bir yolculuk sonrası Ay’ın yörüngesine girdi. Armstrong ve ekibi, Ay’ın yörüngesinde geçirdikleri bir günden sonra Eagle (Kartal) isimli ay modülünü yüzeye indirip ilk adımı atmaya hazırlandılar. 20 Temmuz 1969’da milyonlar nefesini tutmuş, televizyon karşısında o anı bekliyordu. Ve o tarihi sözler sarf edildi: “Benim için küçük, insanlık için büyük bir adım.”


Armstrong’un ilk adımı sonrası Buzz Aldrin de ona eşlik etti ve ikili Michael Collins yörüngede turlarken ayın yüzeyinde iki buçuk saat geçirdiler. ABD bayrağı ve üzerinde “Burada, Dünya gezegeninden gelen insanlar Ay’a ilk kez ayak bastı. Temmuz 1969 M.S.. Tüm insanlık için barış içinde geldik.” yazılı bir plakayı arkalarında bırakarak eve dönüş yolculuğa başladılar. Peki, Neil Armstrong’u bu görev için doğru kişi yapan sebepler nelerdi, biraz onları keşfe çıkalım.



Neden Neil Armstrong?


1930’da doğan Armstrong, üç kardeşin en büyüğüydü. Havacılığa duyduğu tutku çocukken başlayan Neil, daha altı yaşındayken ilk uçuşunu gerçekleştirdi, 16 yaşında ise lisanslı bir pilot oldu. ABD Hava Kuvvetleri’ne katılan Neil, hava mühendisliği üzerindeki çalışmalarına Kore Savaşı nedeniyle ara verdi. 1955’te savaştan üç madalya ile döndükten sonraysa sivil olarak NASA için araştırma pilotu unvanıyla çalışmaya başladı. Tutkusunu işine çevirmeyi başararak 1100 saat fazlasını süpersonik savaş uçaklarını ve roket uçakları test ederek geçirdi.


1962’de Apollo programına katıldı ve yıllar süren çalışmaların ardından 1969’da ölümsüzleşti. NASA’dan ayrıldıktan sonra ise bir süre öğretim görevlisi olarak daha sonrasında da çeşitli rollerde tecrübelerini yeni nesile aktardı. Ağustos 2012 vefat eden Neil Armstrong, neden Ay’a gittikleri sorusuna “Ay’a gidiyoruz çünkü meydan okumak insan olmanın doğasında var.” diye cevap vermişti.


Sözün Özü


Pek çok insan, Ay’a başarılı bir insanlı iniş yapmanın imkansıza yakın olduğunu düşünüyordu. Ancak, Armstrong, ekibi ve arkalarındaki yüzlerce bilim insanı bize imkansız diye bir şeyin olmadığını kanıtladılar. “Her insanın belirli sayıda kalp atışı olduğuna inanıyorum. Benimkileri harcamaya niyetli değilim.” diyen Armstrong, kesinlikle dediğini başardı. Biz de o unutulmaz andan ve Armstrong’un hayatından ilham alıp büyük resme giden yolda kendi “o anlarımızı” oluşturmaya çalışabiliriz. Seyahatin tadını çıkartmayı unutmayın!




Comments


Sosyal Medyada Bir Adım Sonrası

  • Instagram
  • Twitter
  • LinkedIn
bottom of page